31 Ekim 2017 Salı

Bursa gezisi

Bu seferki Bursa gezimizde yeni yerler keşfettik. Hanlar, çarşılar, camiiler, eski mahalleler…. Ulu Camii’yi, Emir Sultan’ı, Yeşil türbeyi, Tophaneyi, Osman gazi türbelerini,  Kapalı çarşıyı, Koza hanı ve çevresini hep gezerdik bilirdik de Bursa’da bu kadar çok eski han/çarşı ve eski camii olduğunu bilmezdik. Okçular çarşısı, Nilüfer köylü pazarı, Çukur han, Tuz çarşısı, Irgandı çarşısı, Kayhan han ve bu hanlarda gördüğümüz küçük camiiler bize harika bir tecrübe oldu. Çok eski zamanlara götürdü. Hele Tuz çarşısındaki camiiye yakın tabelaya asılı esnaf kuralları, sanki eski zamandaki Ahi kuralları gibiydi. Zaten kumaşçıların olduğu çarşıyı dolaşırken, bugünkü manada kalite standardı uygulamasının 15. Asırda bu çarşılarda uygulandığını öğrendik. Kumaşın içeriği ne olmalı, hangi oranda ne içermeli vb.. detaylı bir şekilde devlet tarafından belirlenmiş.
En güzel yanı da eski mimarinin hala korunuyor olması. Hem çarşılarda hem de dolaştığımız pek çok mahallede 2-3 katlı ahşap iskeletli binalar vardı. Çoğu restore edilmiş, bakımlı ama ciddi bir kısmı da kendi halinde zamana rağmen ayakta kalmış. Sanki bu çarşılar yüzyıllar önce kurulduğu gibi… öylece kalmış. Olsa olsa 50 yıl önce yenilenmiştir. Ama günümüz İstanbul’uyla zerre kadar alakası yok.
Buraları gezerken, kendimi bir an Fas’ta Marakeş’te hissettim. Orda da böyle ufak dükkanların olduğu yüzlerce çarşı var. Hatta toplam dükkan sayısı binler civarındaymış. Eski Bursa’nın çarşıları da böyle. Tabii ki dükkanlar daha büyük ve temiz J)
Yemekleri de hep çarşı içinde yedik, turistik olanı da vardı; esnaf lokantası da. Kayhan çarşısındaki köftecileri geç keşfettik.  Ömrümde bu kadar köfteciyi bir arada görmemiştim. Upuzun yol boyunca sadece köfteciler var. Satıcılar yoldan geçeni içeri çağırmaya çalışıyor kahve ve tatlı ikramları olduğunu ekleyerek J) Maalesef biz buraya tok gelmiştik, bir dahaki sefere J
İşin ilginç yanı turist sayısının çok az olmasıydı. Hem yerli hem yabancı turist buralara uğramıyor gibiydi. Sadece İnkaya çınarında Arap turistler çoktu. Belki soğuktan belki mevsimden Bursa bize kalmıştı J

Eve gelince Bursa’nın hanlar ve çarşılarını araştırdım. Yarısını bile görmemişiz. Daha güzel nereler varmış. Başka Bursa gezisine inş. 

16 Eylül 2017 Cumartesi

Bebeğimi çişe alıştırma süreci

Kızım Zehra 21 aylıkken tuvalet eğitimine başladık. Aslında 2 yaşından sonra düşünüyordum ama 2 arkadaşımın gazıyla hemen başladım.
Etraftan çoğunlukla erken değil mi tepkisi geldi. Daha doğrusu genç annelerden böyle yorumlar geldi. Eski nesilse, tam zamanı dediler. Ben de deneyip göreceğiz dedim :)
İlk günler ciddi zorladı. Hatta 3. gün ümidim kırılmak üzereydi. 4. günkü davranışları ümidimi arttırdı :)
1. Gün, o da ben de şaşkındık. Olayın farkında değildik. Sık sık, yerleri ıslattı. Kakası,lazımlığa denk geldi de ona yaptı. Gece altını bezlemedim. Uyandığında yatağı bayaaaa ıslaktı. Ben sabah 5'te kendiliğimden uyandım. O, ıslaklığı hiç hissetmedi, uyanmadı. 
2. Gün, birinciye benziyordu. Çok alakasız bir çekmeceyi ıslattığı için beni zorladı. Bayaa temizlik işi çıktı. Sinirlendim, çok kızdım. Öyle ki Zehra bez bez dedi. Öğlen uykusunda çişten rahatsız olup uyandı. Lazımlığa oturttum, ağladı, istemedi. Kollarımda tutup çömelttim. Parkeye işedi, sildim. Bu gece bezledim. Bezine yaptı. Sabah 5 gibi uyandığımda, bezini çıkardım. Kendisi de çişten rahatsız olduğu için uyandı. Lazımlığa tuttum, yaptı. Akşam kakasını oynarken parkeye yaptı. Yanında babası vardı. Lazımlığa yetişemedi. Parkeyi temizledik :)
3. Gün evde çişi gelince söyledi, lazımlığa yaptı. Ama parkta 2 kez altına yaptı hiç farketmeden. Öğlen uykusunda gene çişi gelince uyandı, lazımlığa yaptı. Sonra uyuttum gene. Sabah uyanınca oturttum, yaptı lazımlığa. Akşamüstü parka gittik, biraz esiyordu. Orada on dakikada bir altına yaptı. Üstünü değiştirdik. Kakasını akşam yıkanırken duşakabinin içine yaptı, orayı sildik.
4. Gün iki kez kendisi lazımlığa oturdu çişi gelince. Altında sadece kilot vardı, çamaşırı ıslandı ama lazımlığa da yaptı. Çişi gelince HEMEN HEMEN diyor. Anne KAKA diyor. Biz de hemen oturtmaya çalışıyoruz. Altına biraz kaçırsa da çoğu lazımlığa gidiyor. Sabahları uyanınca lazımlığa yapıyor. Öğlen uykusunda derin uyudu, çişi gelince uyanamadı ve yatağı ıslattı 2 kez. Öğlen uykusunda çişi gelince uyanıyor diye bezlememiştim. Bana bayaaa iş çıktı.
Öğleden önce sahile parka gittik. Burda kaka deyince tenha bi çimene çömelttik, çişini yaptı. 3 kez sahilde yaptı. Bir kez üstünü değiştik.
Kakasını akşam yıkanırken duşakabine yaptı.
5. Gün, Beylikdüzü'ne kahvaltıya gittik. Sabah uyanınca, lazımlığa işedi. Çıkmadan önce de lazımlığa yaptı. Lazımlığı yanımızda misafirliğe götürdük.  Yol 45 dakika sürdü. Islatmasın diye, otokoltuğuna alez gibi bir şey koyduk. Yolda çişi gelmedi çok şükür. Arabayı parkedip iner inmez kaka dedi. Arabanın yanına çömelttik yapmadı. Apartmana girdik, asansörde tekrar kaka dedi. Asansörden inince, yangın merdiveni boşluğuna lazımlığı koyduk, Zehra buna yaptı. Altındaki alıştırma kilodunu biraz ıslatmıştı. Arkadaşın evine girdikten sonra, üstünü değiştim. Lazımlığı yıkayıp banyoya koydum. Sonra altına gerçek bez taktım. Ki bunu yapmayı hiç istemiyordum ama misafirlikte mecbur kaldım. Çok şükür ona yapmadı. Çişi geldikçe söyledi, lazımlığa yetiştirdik. İyi gidiyor elh :) 
6. Ve 7. Gün, artık alıştı çok şükür. Her çişi / kakası geldiğinde söylüyor. Lazımlığa  gidene kadar tutabiliyor. Sokakta veya parkta lazımlığa yaptırıyorum. 
10. Gün, klazöte aparatı takıp oturttum. Ona da yapabildi. Gerçek klozete oturması sıkıntı olmadı elh.